Brown

ardic tohumu

İdrar yollarını ve ve mesaneyi temizlemekle kalmaz, aynı zamanda kum ve taşın da atılmasına yardımcı olur. Önemli bir özelliği de kandaki şeker miktarını düşürmesidir. Pankreasın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar, hastalıktan sonra nekahet devresinin kolay atlatılmasına yardımcı olur. İdrar tutukluğu ile mide ve karın ağrısına iyi gelmektedir. Bir tas sıcak suya yarım kahve kaşığı kadar ardıç konur. 10 dakika kadar dinlendirilir, sonra aç karnına içilir. (Yani yemek aralarında: Saat 10 ya da 15 te...) Şeker hastaları, bunu her gün, günde 3-4 bardak içmelidirler; 15 gün sonra bir o kadar ara vermeliler, sonra yeniden başlamalıdırlar. Böbrek iltihabı olanlar, hiç kullanmamalıdır. Eski Mısır'da sindirim kolaylaştırıcı ve bağırsak parazitlerine karşı kullanılmıştır. Eski Yunan'da da Hippokrates (İO 460-377) tarafından vebaya karşı, Yaşlı Plinius (23-79) ve Galienus (131-201) tarafından da karaciğeri temizlemek ve öfkeli mizacı gidermek için önerilmiştir. Ardıç ağacı simyacılarca felsefe taşı yapımında da kullanılmıştır. Dayanıklı yapısından dolayı Romalılarda Jüpiter'e (Zeus) adanmıştır. Ayrıca, cadılardan korunma amacıyla evlerin önlerine ardıç dikilmiş ya da kapılara ardıç dalları asılmıştır. Yılanları kovmak için ardıç yakılmıştır. Servigiller familyasındandır. Adi ardıç da denir. Keltçe "buruk, sert lezzetli" gibi anlamları olan juniprus sözcüğünden gelir. (Communis ise, "ortak, müşterek, yaygın" gibi anlamlar taşır.) Servigillerin diğer bütün üyelerinde olduğu gibi bu da kışın yapraklarını dökmez. Hoş kokulu yaprakları, körpeyken iğne; bü­yüyünce tığ gibi görünür. Çiçeklenme dönemleri şubat-nisan aylarıdır, sarımsı-yeşilimsi çiçekleri fazla dikkat çekmez. Yuvarlak meyvelerinin (kozalak) en büyükleri 1 cm'lik bir çapa ulaşır. Anayurdu Akdeniz havzasıdır. Bugün Antartika'dan Kuzey Amerika'ya kadar bütün dünyaya yayılmıştır. Ardıç güneşi severse de toprak seçmez; kurak yerlerde bile kökleriyle derine inerek suya ulaşır. Türkiye'de Trakya, Ege ve Akdeniz'de bol miktarda bulunur. 1100 - 2.600 metrelerde Uludağ, Kazdağı, Murat Dağı, Erciyes dağı, Nemrut dağı gibi dağlarda yaygındır. Ege ve Akdeniz'de 5-6 metre boy yapabilenleri varsa da, Marmara bölgesinde, örneğin Uludağ'ın yüksek kesimlerinde 30-40 cm boyunda, sık dallı bir çalı görünümünde olanları da vardır. Ormanlarımızın yüzde 8-9'u, yani 1.100.492 hektarlık alan ardıçlarla kaplıdır. Ancak yüzlerce yıl önce Anadolu'nun iç ve doğu bölgeleri de ardıç ormanlarıyla kaplıyken, bugün buralar ne yazık ki yarı çöl konumundadır. Yeni ardıç ağaçlarının yetişmesi için ardıçkuşunun ardıç kozalaklarını yiyip bunun tohumlarını dışkıyla dışarı atması gerekmektedir. Meyveler birinci yılın sonbaharında yeşilimsi, ikinci yılın eylül-kasım aylarında, siyahımsı mor renge dönüşür. Bu renge ulaştıklarında toplanıp gölgede kurutulur.
Bugün 10 ziyaretçi (35 klik) kisi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol