Brown

Saglık Bilgileri

Emzik Kullanımı

Emzik bebeğin doğal emme içgüdüsünü tatmin ediyor, ayrıca ona güven hissi veriyor. Artık günümüzde uzmanlar bunları söylüyorlar.

Emzik bebeğin doğal emme içgüdüsünü tatmin ediyor, ayrıca ona güven hissi veriyor. Artık günümüzde uzmanlar bunları söylüyorlar. Emzikten kaçınmak yerine, bu konuda Doğru bilgi sahibi olmak ve bebeğe uygun bir şekilde vermek gerekiyor. Çünkü emziğe alıştırılmayan bebek, bir süre sonra Parmak emmeye başlayabiliyor. Ancak çocuğunuzu emzikten vazgeçirmek daha kolay oluyor. Parmak emmeye alışınca, çocuğun bundan vazgeçmesi çok uzun yıllar alıyor ve damakta ve dişlerde sorunlar ort Aya çıkabiliyor.

Emziğin tabanı olmalı mı
Emzik tabanı bebeğin emziği yutmasını engelleyen bölümüne verilen isim. Bu plastik kısım Burun deliklerini kapatmayacak şekilde yapılıyor ve hava geçmesini sağlamak için delikleri bulunuyor. Sert ve yumuşak malzemeden yapılmış olanlarını piyasada bulmak mümkün. Ancak geceleri yumuşak malzemeden yapılanları tercih etmemelisiniz.

Emzirirken Diyet Yapmak

Çarşamba, 24 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Emzirirken Diyet Yapmak

Sağlıklı doğumun ardından her annenin, hamilelik döneminde alınan 10-12 kiloyu vermek için gayret sarf ettiğini belirten Uzman Dr. Erdoğan Yürük, diyete en az 3 hafta sonra başlanmasını tavsiye ederek, “Emziren anne en az günlük 2 bin kalori almalı, proteinlere önem vermeli, günde 2.5-3 litre sıvı tüketmeli, limonata, papatya ve ıhlamur çayı içmeli” dedi

Zayıflama Merkezi Uzmanı Dr. Erdoğan Yürük, hamilelik döneminde alınan kiloların doğumdan sonra verilmek istendiğini kaydederek, “Amaç, ne şekilde olursa olsun kilo vermek değildir; sağlıklı beslenerek kilo vermektir. Kilo vermek için yapılan sağlıksız diyetlerde bazı temel gıdalar az veya hiç alınmamakta, bunu sonunda anne sütü azalmakta veya kalitesi bozulmakta ve neticede annede ve bebekte sağlık problemleri oluşmaktadır” dedi. Bebeklerin beslenmesinde anne sütünün en önemli besin kaynağı olduğunun unutulmamasını isteyen Yürük, “Anne sütü bebeğin beslenmesi, gelişmesi ve büyümesi için en önemli gıda olduğu gibi anne ile bebek arsında psikolojik bağ oluşmasını da sağlıyor. Bu nedenle annenin beslenirken özellikle sütünün yeterli miktarda olmasına özellikle dikkat etmesinde sonsuz fayda var” uyarısında bulundu. Emzirme süresince sütün ayda 2 kilodan fazla verilmemesini öneren Yürük şunları söyledi:

Anne Sütünün Yararları

Çarşamba, 24 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Anne Sütünün Yararları

Bebeklerimiz için her zaman en mükemmel ve en eksiksiz besin anne sütüdür ve bebek doğar doğmaz hazırdır. Yeni doğan bebeğin anne sütü ile 6 aylık bir bebeğin anne sütü farklıdır. Özellikle de doğumdan hemen sonra gelen ve 3–4 gün devam eden süt (ağız sütü), annenin korunaklı bedeninden dış dünyaya ilk kez adım atan minik yavrunuzun bağışıklık sistemi için çok önemlidir.

Hatta bebeğin sabah içtiği süt ile akşam içtiği sütün içeriği bile aynı değildir. Hiçbir işleme tabi tutmadan bebeğinize güvenle verebileceğiniz yegane besin anne sütüdür. Isısı vücut ısısı kadar olan anne sütünün içimi ve sindirimi çok kolaydır.

Mikrop içermeyen ve temiz bir besin olan anne sütü bebeğinizin bağışıklık sistemini güçlendirir. Anne sütü ile beslenen bebekler daha az hastalanmakta, hastalıkları da daha kolay atlatmaktadırlar.Anne sütü tam bebeğinizin ihtiyaç duyduğu besinleri içermesinin yanında, bebeğinizin ruhsal ve zihinsel gelişimi için de önemlidir. Bebekler annelerini emdikçe güven duyguları gelişmekte ve yalnızlık hissetmemektedirler. Emzirmek anne ile bebeğin bağlarını kuvvetlendirmektedir.

Düşük tehlikesi ve nedenleri

Salı, 23 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Düşük tehlikesi ve nedenleri

Düşük, fetüs rahim dışında yaşayacak olgunluğa ulaşmamışken, hamileliğin ilk 20 haftasında annenin bebeğini kaybetmesidir.

20 hafta sonrasında meydana gelen düşük erken doğum ya da ölü doğum olarak adlandırılır. Düşüklerin büyük bir kısmı, fetüsteki genetic ve kromozomsal problemlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve anne ile hiç bir ilgisi olmayan, engellenemez bir durumdur. Diğer yandan bir kısım düşükler ise enfeksiyon, stress, kötü ya da yetersiz beslenme, anneye ait bir travma, uyuşturucu, alkol, sigara kullanımı gibi dış faktörlerden kaynaklanarak oluşmaktadır. Uzmanlar, seks, ağır nesnelerin kaldırması, egzersiz yapma, iç bulantısı ya da kusma gibi eylemlerin genellikle düşükle ilgili olmadığını söylemektedirler.

Düşük, oldukça üzücü ve travmatik bir olay olmasında rağmen özellikle hamileliğin ilk dönemlerinde sıklıkla görülmektedir. Bilinen düşüklerin yaklaşık olarak €’i 7. Ile 12.haftalar arasında meydana gelmektedir ve bilinen hamileliklerin yaklaşık olarak’u düşük ile sonuçlanmaktadır. Bazı durumlarda kadın hamile olduğunun farkına bile varmadan çocuğunu düşürebilir.

Hamilelikte Seyahat

Salı, 23 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Hamilelikte Seyahat

Kadınların çoğu basit püf noktalarına dikkat ettikleri takdirde doğum tarihine kadar güvenle seyahat edebilirler. Çoğu gebe kadın için seyahatin en iyi olduğu zaman, gebeliğin orta dönemleridir. Bu dönemde vücudunuz bebeğe daha iyi adapte olmuştur ve daha fazla enerjiye sahipsinizdir. Sabah yorgunluğu daha az görülür, komplikasyonlar daha azdır.

Seyahat tercihini yaparken gideceğiniz yere ne kadar sürede ulaşacağınızı hesap etmelisiniz. En hızlı olanı (uçak) en idealidir. Hangi tür seyahati seçerseniz seçin, aşağıdaki kural ve önerileri göz önünde bulundurursanız daha rahat yolculuk yapabilirsiniz. Yolculuk sırasında

Her iki saatte bir hafif yürüyüş yapın. Bacaklarınızdaki şişmeler azalacak ve kendinizi daha rahat hissedeceksiniz.
Bağsız olan geniş, rahat elbise ve ayakkabılar giyiniz.

Doğum Sonrası Beslenme

Salı, 23 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Doğum Sonrası Beslenme

Yeni doğum yapan annelerin ilk sorunu,doğumda aldıkları kilodan nasıl kurtulacaklarıdır.Doğum sırasında alınan fazla kilolardan kurtulmak için beslenmede hata yapılması hem anne için,hemde bebek için zararlı olabiliyor.
Doktorunuza başvurmadan ilaç almamalısınız. Bunlar sütünüze geçebilir veya sütünüzün azalmasına neden olabilir.
Doğumdan sonra emzirme döneminiz içerisinde günlük 2,5-3 litre sıvı almaya özen gösteriniz. Hazır meyve suları ve asitli içecekler yerine, az şekerli komposto suyu ve taze sıkılmış meye sularını tercih ediniz.

Hamilelikle birlikte aldığınız fazla kilolardan kurtulmak için ayda 1-2 kilodan fazla vermemelisiniz.
Canınız tatlı yemek istediği zaman sütlü tatlıları tercih ediniz. Böylece hem kilo kontrolü açısından hem de kalsiyum alımı açısından iyi bir tercih yapmış olursunuz.
Şekerli gıdalarda şeker yerine pekmezi tercih ederek kansızlığa karşı önlem almış olacaksınız.
Bazı besinlerdeki gaz yapıcı öğeler sütünüze geçebilir bu da bebeğinizin rahatsız olmasına neden olabilir. Bu besinleri tüketirken dikkati olunuz. Bu besinler arasında; süt, yoğurt, karnıbahar, brokoli, lahana yer almaktadır. Yalnız unutulmamalıdır ki gaz yapacak besinler kişiden kişiye değişklik gösterebilmektedir.
Kansızlığa neden olabileceği için yemekler ile birlikte çay tüketmemeye dikkat ediniz. Yemek yedikten 1-2 saat sonra açık ve limonlu olarak tüketebilirisiniz.
Kaynaklarda tatlandırıcı kullanmanın bir sakıncası olmadığı söylense bile anne sütü verdiğiniz süre içerisinde tatlandırıcı ve tatlandırıcı ile yapılmış ürünlerden uzak durmaya özen gösteriniz.
Anne sütüne geçtiği için bebeği etkileyeceğinden emzirme döneminde alkol kullanımı sakıncalıdır.

Lohusalık Dönemi Bakım Önerileri

Salı, 23 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Lohusalık Dönemi Bakım Önerileri

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan; doğumdan sonra lohusalık döneminde vücutta görülen bazı değişimlerin normal olduğunu belirterek, bir an önce eski görüntüsüne dönmek isteyen annelerin paniğe kapılmaması gerektiğini söyledi.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan; doğumdan sonra lohusalık döneminde vücutta görülen bazı değişimlerin normal olduğunu belirterek, bir an önce eski görüntüsüne dönmek isteyen annelerin paniğe kapılmaması gerektiğini söyledi. Doğru ve bilinçli bir bakım uygulayarak özlem duydukları görüntülerine yniden kavuşabileceklerini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan; lohusalar için basit ama etkili bakım tüyoları verdi:

Gebelikte beslenme

Pazartesi, 22 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Gebelikte beslenme

Sağlıklı ve kaliteli bir gebelik dönemi geçirmek, gebeliğe özgü belirtileri yaşamamak ya da daha az yaşamak, bebeğinizin potansiyeli olan kiloya ulaşmasını ve dünyaya yeterli besin depolarını oluşturmuş olarak gelmesini sağlamak, rahat bir lohusalık dönemi geçirmek, lohusalıkta bebeğinize vereceğiniz sütünüzün kaliteli olmasını sağlamak için gebelik öncesinden gelen beslenme alışkanlıklarınızı gebelikte tekrar gözden geçirmeniz önemli.

Gebelikte önerilen beslenme şekli, tüm temel besin maddelerinden herbirinin yeterince ve düzenli olarak alınması şeklindedir. Temel besin madddelerinin şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar hariç her birinden hergün belli miktarlarda mutlaka alınmalıdır. Şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar (yağların temel besin maddeleri içinde önemleri büyüktür, burada kastedilen aşırı “yağlı” yiyeceklerdir) ise besleyici özellikleri düşük ve kalorileri yüksek olan gıdalardır ve size ve bebeğinize yararları yoktur.Hamilelikte farklı miktarlarda demir, folik asid, sodyum (tuz) ve şeker alma ihtiyacı duyulur. Bu ihtiyaçlarını karşılamak için hemen her gün; süt ve süt ürünleri, yumurta (herhangi bir yemeğin içinde veya tek başına), et, tavuk veya balık, kuru baklagiller, peynir,lifli yeşil sebzeler, hububat, C vitamini kaynakları (portakal suyu, domates), yağ (sıvı yağ, tereyağ, mayonez gibi besinlerle), diğer meyveler ve sebzeler yenmelidir.

Hamilelik ve Mide Bulantısı

Pazartesi, 22 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Hamilelik ve Mide Bulantısı

Anne adaylarının genellikle ilk üç aylık hamilelik sürecini kapsayan mide yanması ve bulantıları, aslında anne ve bebeğin oluşumunu korumak adına metabolizmanın tepkisidir. Tüketilen besinlerdeki toksik atıkların kana karışmadan dışarı atılmasını sağlar.

Şimdi bu konuda yeni bilgisi olan değerli ziyaretçilerimizin şaşkınlık içerisinde kaldığını düşünüyorum. Haklısınız! Benimde bu konuya gösterdiğim ilk tepki bu şaşkınlık oldu. Benim için, anne adaylarının bu sorunlu gözüken sürecinin aslında büyük önem taşıdığını öğrenmek, neredeyse nadide bir keşif kadar heyecan verici bir deneyim oldu. Umarım size de bu yönde bir intiba oluşturmuştur.

Gebelik öncesi dönem

Pazartesi, 22 Şubat 2010

yararlibilgiler.net

Gebelik öncesi dönem

Gebelik öncesi muayene
Anne olmaya karar verildikten sonra ilk yapılması gereken gebeliği takip etmesi istenilen doktor ile temasa geçmek, randevu almak ve muayeneye gitmektir. Bu ziyaret sırasında hekim, kişinin genel sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olur ve gebelik ile ilgili yaşam şeklindeki bazı değişiklikler ile ilgili plan yapar.

ilk muayenede detaylı bir fizik inceleme yapılmalıdır. Gebelik esnasında gelişmekte olan bebeğe olumsuz etkileri olabilecek bazı enfeksiyonlara karşı bağışıklık olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer kişi bağışık değilse gebelikten en az 3 ay önce aşı yapılmalıdır.

Kişinin kronik bir rahatsızlığının olup olmadığı son derece önemlidir. Şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon gibi bazı önceden bilinen hastalıklar kontrol altına alınmalıdır.

Bugün 20 ziyaretçi (37 klik) kisi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol